Samsun'a gelen Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, AK Parti Vezirköprü ilçe kongresinde konuştu. AK Parti Samsun Milletvekili ve Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, kongrede yaptığı konuşmada Türkiye'ye yönelik saldırılara dikkat çekti.
Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, AK Parti Vezirköprü İlçe kongresine katılmak için Samsun'a geldi. AK Parti Vezirköprü ilçe kongresinde konuşan Bakan Ahmet Demircan, önemli açıklamalarda bulundu.
Osmanlı devletinin 600 yıl boyunca bu coğrafyayı koruyan bir aslan olduğunu söyleyen Ahmet Demircan, "Çadırımızın kurulu olduğu coğrafyaya saldıran sırtlanlar, ellerini bu coğrafyadan çekmiş değil. Tabii Osmanlı bu coğrafyayı o sırtlanlardan 600 yıl koruyan bir aslandı. Ömrü vefa etmedi ama Osmanlı ölürken aslanın yavrusu doğdu, Türkiye Cumhuriyeti. Bu bölgeye saldıran sırtlanlar biliyor ki aslanın yavrusu büyüyünce aslan oldu. Şimdi o aslan yavrusu büyüdüğü için telaşa kapıldılar ama onlar istemese de bu coğrafyada aslan, üzerine düşeni yapacaktır." dedi.
ZAYIF DEVLET YAŞAMAZ..
Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, Vezirköprü Belediyesi Düğün Salonunda gerçekleştirilen partisinin ilçe kongresinde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyanın kolay bir coğrafya olmadığını söyledi. Zor bir süreçten ve dönemden geçildiğini belirten Ahmet Demircan, şöyle devam etti:
"Böyle zor coğrafyada hem tutunmak hem varlığını sürdürmek, beka problemini çözmek hem de kalkınmak, gelişmek, güçlenmek ve bu gücünden mazlumların, komşuların, diğer insanların ihtiyaçlarını istifade ettirmek fevkalade büyük bir iştir. Böyle büyük bir işi başarmak, büyük lider Recep Tayyip Erdoğan'ın arkasında ve böyle büyük bir milletin desteği ile olur. Bu gayret başarıya ulaşacaksa bu zafer, milletin zaferi olacaktır. Osmanlı padişahı Abdülhamid Han'ın hatıralarında, "Atalarımız çadırı sırtlanların yolu üzerine kurmuştur. Burada güçlü olursanız dünyaya yön verirsiniz. Zayıf olursanız ayak altında kalırsınız." sözleri vardır. Bu, gerçekten öyle. Burası öyle bir coğrafya. Bu coğrafyada zayıf devlet yaşamaz. Güçlü olmak zorundayız. İşte bu yolda gayret eden bir aziz milletin başarı hikayesidir bu." diye konuştu.
ZEYTİN DALI HAREKATINDA YERLİ SİLAHLAR KULLANILIYOR
Ahmet Demircan, Samsun'da yaptığı konuşmada, Türkiye'nin daha düne kadar bütün savunma sanayisinin dışa bağımlı olduğuna da dikkati çekerek özellikle Zeytin Dalı Harekatı'nda kullanılan mühimmatın yüzde 90'ından fazlasını kendisinin yaptığını, bütün savunma sanayisinde ise yerliliğin yüzde 65'in üzerine çıktığını vurguladı.
GÜVENLİĞİ TEHDİT EDEN UNSURLARI ORTADAN KALDIRACAK GÜÇTEYİZ
Sağlık Bakanı Demircan, Türkiye'nin güvenliğini, bağımsızlığını, egemenliğini, sınırlarını tehdit eden bir terör belasıyla karşı karşıya olduklarını aktararak şunları dile getirdi.
"Ona karşı gayet doğal olarak kendi varlığımızı, birliğimizi korumak, güvenliğimizi sağlamak için müdahale ettik. Gereken yapılıyor. İnlerine kadar gidilecek ve o tehdit ortadan kaldırılacaktır. Bu millet kendi güvenliğini tehdit eden unsurları ortadan kaldıracak kudrete sahiptir. Bunun da yolu birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirmek, gücümüzü daha da artırmaktan geçer."
ÇİĞDEM KARAASLAN: BU TOPRAKLAR NİCE YİĞİTLER YETİŞTİRDİ
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan da, AK Parti Vezirköprü İlçe Kongresinde Türkiye'nin gelecek hedeflerinin bir bir hayata geçirilmesinin konuşulacağı günlerde terörün konuşulduğunu dile getirdi.
Bir yıl sonra Milli Mücadele'nin 100'üncü yılı olduğunu, aradan geçen süre içinde hala tehditlerin devam ettiğini aktaran Çiğdem Karaaslan, şunları kaydetti:
"Milli Mücadele'nin başladığı 1919 yılından bugüne, yani 2019'a kadar aradan yüzyıl geçmesine rağmen, bize karşı tehditler yine aynı düzeyde var. Belki bugün cepheler değişti. Belki bugün silahlar değişti. Belki bugün kullanılan yöntemler değişti ama maalesef düşmanın Anadolu'ya bakışı hiç değişmedi. Buralar bereketli topraklardır. Bereketli topraklar sadece yetiştirdiği ürün çeşitliliğiyle açıklanamaz. Yetiştirdiği insanlarla açıklanabilir. Bu topraklar nice yiğitler yetiştirmiştir. Bu topraklarda yetişen yiğitler bu topraklara emek vermiştir, alın teri dökmüştür. Bugün yürüdüğümüz yolda eskisinden daha dik duruyoruz."