31 Mart 2019 Mahalli İdareler Genel Seçimleri, ittifak görüşmeleri sürecinden itibaren birçok ilklere sahne oldu.
AK Parti iktidarının 17 yılı aşkın bir sürenin ardından Ankara ve İstanbul seçimlerini kaybetmesi her ne kadar sürpriz gibi görünse de artçı sesleri 2017 Referandum sonuçlarında gelmişti.
Hiç şüphesiz son günlerde gündemi en çok meşgul eden mesele, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçim sonuçlarıdır.
Seçim gecesi Ak Parti adayı sayın Binali Yıldırım’ın apar topar ve kendinden emin olmayan bir üslupla yaptığı “Seçimi biz kazandık” açıklaması işlerin yolunda gitmediğinin göstergesiydi. Ardından gece saatlerinde İstanbul sokaklarının “Teşekkürler İstanbul!” görselleriyle donatılması, yine bir “Atı alan Üsküdar’ı geçti” girişiminden ibaret gibi görünmekteydi.
Cumhuriyet Halk Partisi adayı sayın Ekrem İmamoğlu’nun seçim gecesi Binali Bey’in açıklamasıyla eş zamanlı olarak gösterdiği olgun ve sakin süreç yönetimi, bazı odaklara “Baltayı şimdi taşa vurduk” dedirtti.
Burada altı çizilmesi gereken birkaç husus bulunmaktadır.
Binali Bey’e tavsiye üzerine malum açıklamanın “yaptırıldığı” alenen ortadadır.
Eğer Binali Bey yönlendirilmeden, bizzat kendi iradesi sonucu bu açıklamayı yaptıysa sorulması gereken sorular bulunmaktadır.
-Ak Parti bugüne kadar yapılan seçimlerde “sandıkların tamamı” açılmadan mı kutlamalara başlamıştır veya galibiyet açıklaması yapmıştır?
-Eğer Ak Parti bugüne kadar yapılan seçimlerde sandıkların tümünün sonuçlarını almadan kutlama veya galibiyet açıklaması yapmadıysa, Binali Bey’i bu hataya düşüren hangi odaklar olmuştur?
-Veya Binali Bey sandıkların tümü açıldığında açıklama yaptıysa, itiraz edilmeden önceki sonuçlar Ekrem İmamoğlu’nu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ilan edecek noktaya ulaşmasına rağmen neden itiraz açıklaması değil de galibiyet açıklaması yapmıştır?
**
Yukarıdaki sorular muhataplarının cevabını beklerken Ak Parti içinde süreç tıkayıcı birtakım yapılara dikkat çekmek gerekir.
İstanbul oy sonuçları hususunda Ak Parti kanadından sürece aykırı ve rakibi suçlayıcı açıklamaların her sahibi birer Pelikancıdır.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçim sonuçları 100 defa sayılsa bile, 1000 defa sayılsa bile sonuç değişmeyecektir.
Sayın Erdoğan, sayın İmamoğlu'na çirkin bir ifade olsa da topal ördek benzetmesi yaparak İstanbul seçim sonuçlarının mevcut durumunu kabullendiğinin mesajını zaten vermiştir.
Tayyip Erdoğan'ın sürece dair sessizliğine kimse dikkat etmeden birtakım medya organları ve eli kalem tutan tetikçilerin algı operasyonlarına aldanarak sağı solu suçlamaktadır. Şuanda Ak Parti içine sızdırılmış veya kronikleşmiş Pelikancı grup bütün gücüyle birlikte operasyonu gerçekleştirmektedir.
Anladığım kadarıyla sayın Erdoğan, süreci izleyerek Ak Parti içindeki Pelikancılardan arınmayı planlamaktadır.
Not: Topal ördek yakıştırması siyasette "Meclis çoğunluğunu kaybeden başkan" için kullanılır.
Sayın Erdoğan, daha önceleri gerçekleştirdiği Bakanlar Kurullarındaki revizyonlarla bu kangrene (Pelikancı klik) birkaç defa neşter vurmuştu.
Tayyip Bey’in Pelikancılar’ın varlığını geçte olsa tespitiyle birlikte, kendisinin geçmişte yaşanan bazı muhalif görünümlü olaylarda, bugüne kadar olayların müsebbibi olarak gördüğü kişi veya grupların konuyla ilişki ölçüsünü tekrar muhasebe edeceğini tahmin etmekteyim.
Hatta biraz daha iyimser düşüneceğim.
Tayyip Bey’in geçmişte FETÖ yapılanmasına (17/25 öncesi) ve Çözüm Süreci’ne yönelik şimdi pişmanlık duyduğu yaklaşımlarını o dönemde yönlendiren de tespitini geç yaptığı Pelikancı grup olduğunu düşünüyorum. Şimdi biraz ara vererek izlemeye devam edelim…
Esen Kalın!